CV Verdim Torpilsizdir Diye Almadılar

CV Verdim Torpilsizdir Diye Almadılar

Fatih Çelik’in “cv verdim torpilsizdir diye almadılar” başlığıyla kaleme aldığı yeni yazısı sizlerle!

Konuk yazarlarımızdan Fatih Çelik, Medya İlanları için kaleme aldığı “haydi beyler, öyle bir yol bulalım ki ne şiş yansın ne kebap demek yerine, menfaatleri prensiplerinin önüne geçmiş bazı medya yöneticilere adeta ayar verdiği yazıyı keyifle okuyacağınızı umuyoruz.

“CV Verdim Torpilsizdir Diye Almadılar”

Fuzuli bugün yaşasaydı ve iletişim mezunu olsaydı…

“Selam verdim, rüşvet değildir deyu almadılar” yerine “CV Verdim Torpilsizdir Diye Almadılar” şeklinde yazardı o meşhur sözünü  “Şikayetname”ye.

Benim de 2010’lu yıllarda medya sektörüne girmek istediğimde başıma gelen olaylar; bana “CV verdim torpilsizdir diye almadılar”dedirtti ne yazık ki!… Abartmıyorum eksiği yok fazlası var.

 Okuldayken“zorunlu staj”denen formalite haricinde 3-4 yerde staj yapmama rağmen mezun olduktan sonra bu stajların hiçbirinin sayılmadığını gördüm.

Dahası iş imkânı şöyle dursun staj yapacak yer bile bulamadığımı hatırlıyorum. Gönüllü staj ya da kariyer amaçlı staj adı altında bedava çalışmaya razı olmama rağmen hiçbir yerden staj başvurularıma olumlu cevap alamıyordum. Velhasıl olumsuz cevap bile gelmiyordu.

Kariyer sitelerinden, mail adresinden ve web sitesinden yaptığım başvurular kale alınmıyordu. Ben de gözümü karartıp kapı kapı gezmeye başladım.

Bırakın CV’mi almayı selamımı bile almıyorlardı.

Staj için görüşmek istediğimde ve mülakat için güvenliği zorladığımda ise “içeride tanıdığın var mı? Eğer tanıdığın biri yoksa boşuna bekleme” deniliyordu.

Ancak ben yine de bekliyordum. Çalışmak istediğim kurumlarda kimlerin çalıştığını gitmeden önceden araştırıyor.
Kurumlarda kaç kişinin çalıştığını, kimin hangi pozisyonda bulunduğunu ve yöneticilerin hangi üniversitelerden mezun olduğunu biliyordum. Dolayısıyla da bu kişileri kendilerinden daha iyi tanıyordum.

Son bir umut kapıda beklemeye karar verdim. Eninde sonunda o kapıdan çıkacaklardı. Ve çıktılar da…

Fakat bırakın CV’yi, merhaba dedikten sonra kendimi tanıtmama ve staj için saatlerce beklediğimi söylememe rağmen; yetenek avcısı olarak gördüğüm ve hayran olduğum bu çok başarılı insanlar, beni dinlemek zahmetine bile katlanmadılar hatta yüzüme bile bakmadılar.

CV elimde başka bir kuruma gittim.

Bu silsile halinde böyle sürdü. İstanbul kazan ben kepçe “staj” arıyordum!

Yine yeniden kimseyle görüşemedim.

Aynı yerlere bazı sınıf arkadaşlarım bir tanıdığının, akrabasının yani torpilinin adını vererek içeri giriyor ve stajı kapıyorlardı.

Yine de pes etmedim kapı kapı dolaşmaya devam ettim.

“Kapıdan CV almıyoruz”

Bütün kapılar yüzüme kapanıyordu.

“Kapıdan CV almıyoruz. Bize şu adrese mail atın” diyorlardı. Ben de bu insanlara onlarca CV attığımı ama dönüş alamadığımı, bu yüzden yüz yüze görüşmek istediğimi söylüyordum.  Fakat kapıda ya güvenlikle ya da danışmada oturan ve sektörden bihaber sekreterle muhatap olabiliyor ve bir de üzerine nasihat dinliyordum.

Staj bulmak o kadar zordu ki…

Tüm bu olumsuzluklara rağmen bünyesinde reklam ajansı ve gazete olan bir yerde staj bulabildim. Ama ne bulmak!

Yol yok, yemek yok, çay yok hatta su bile yok!

Beleşe çalıştığımız yetmezmiş gibi bir de cepten yiyorduk. Her neyse üç beş derken 6 ay geçti.

Fatih Çelik - iş arıyorum

İş Arıyorum – Fatih Çelik

Bir baktık gazeteye her gün biri gelip staj için başvuru yapıyor. Dolayısıyla arkadan kıyamet gibi stajyer geliyor. Çuvalla CV var dedi biz ayrılırken sorumlu kişi. Yani ha var ha yoksunuz orada. Hiç umurlarında değil!

O kadar ucuz ki emeğiniz… Bu yüzden bazen siz taviz verdikçe bu işletmeler çalışanlara sunmaları gereken en temel ihtiyaçları ve imkânları bile elinizden çekip alıyorlar.

Bununla ilgili bir örnek vermem gerekirse, yine staj zamanı, bu kurumda yaşadığım bir olay kendimi absürt bir komedi filminin içinde hissetmeme sebep oldu.

Bu kadar rezilliğe daha fazla katlanamadım!

Öyle ki günlerden bir gün şirkette havlu kâğıt ve sıvı sabun bitmişti. Neden olmadığını sorduğumuzda ise temizlik görevlisi yöneticinin kendisine “Daha yeni aldık ne çabuk bitti! İdareli olmayı öğrensinler” diyerek çıkıştığını söyledi. Bunun üzerine “Bu kadar da olmaz” diyen çalışanlardan biri havlu kâğıt ve sıvı sabun almak için para toplayacaklarını söylediğinde neye uğradığımı şaşırdım. İşte bu olay ben ve benim gibi iki stajyerin de sabrının tükendiği son nokta oldu diyebilirim. Bu rezilliğe daha fazla katlanamadık. Üç stajyer aynı anda ayrıldık.

Dünyanın en iyi CV’sini de gönderseniz beyhude - Fatih Çelik

Dünyanın en iyi CV’sini de gönderseniz beyhude – Fatih Çelik

Dünyanın en iyi CV’sini de gönderseniz beyhude…

Peki, bu sektör neden böyleydi?

Anladığım kadarıyla biz mezun olana kadar medya ve reklamcılık sektörü elemana da stajyere de doymuştu. Çünkü “stajyer” olmak isteyen sadece iletişimciler değildi.

Aslına bakarsanız, İstanbul’daki reklam ajanslarının iletişim mezunlarına bakış açısı evveliyatından beri pek olumlu değildi. Bunda iletişim sektörünün diğer mezunlar tarafından cazip görülmesinin payı da çok büyüktür.

Zira bu mezunlar genellikle iş garantili bölümlerden sektöre dalış yapan, gelecek kaygısı olmayan ve yıllarca bedavaya çalışmayı kabul eden kişilerden oluşmaktaydı.

Bana kalırsa da işsizliğimizin en büyük nedeni mesleğimize salça olan bu maymun iştahlılardır.

İşsizliğimizin en büyük nedeni mesleğimize salça olan bu maymun iştahlılardır

İşsizliğimizin en büyük nedeni mesleğimize salça olan bu maymun iştahlılardır

Öyle ki bu alan dışından alanımıza hücum eden garanticiler; uluslararası ilişkiler, siyaset ve kamu yönetimi, iktisat, işletme, mühendislik, felsefe, sosyoloji, arkeoloji, psikoloji, kamu yönetimi, İngiliz, İtalyan, Fransız vb dili ve edebiyatı daha saymakla bitmez bölümleri okuyup, sonra bu meslekler kendilerine yetmiyormuş gibi kalkıp bir de bizim mesleğimizi elimizden almaktadırlar.

Bunlar dışında bir de kolejliler var mesleğimize gözünü diken…

Bu güruh ise zaten medya ortamının içine doğdukları ve zengin oldukları için yüz sene staj yapsalar da umurlarında olmuyor. Eş, dost, ahbap derken bir bakmışsınız üç gün sonra stajyerlikten kadroya geçmişler.

Bütün bu sorunlara neden olan asıl faktör esasında iletişim alanında çalışmak için mutlaka iletişim mezunu olma zorunluluğunun bulunmamasıdır.

Gazetecilik, televizyonculuk, reklamcılık, halkla ilişkiler gibi mesleklerin alan dışından gelenlere kapılarının sonuna kadar açık olması, bu mesleklerin asıl sahibi olan iletişimcileri sektörün dışına itmektedir.

İşte bu yüzden de iletişim fakültesi öğrencilerinin ve mezunlarının istihdam sorunu çığ gibi büyümektedir.

Düşünsenize iletişim eğitimi alan ancak kendi alanında istihdam imkânı bulamayanlar, başka mesleklere giriş koşullarını karşılayamadıkları için sıkıntılarla karşılaşırken, tam tersine çok farklı mesleki alanlarda eğitim almış bu torpilliler; iletişim sektöründeki insan ilişkileri sayesinde ve kayırmacılıkla her yerde şipşak istihdam edilebiliyor.

Bir kez daha yazının başında söylediğime geliyoruz. Stajda da iş bulma konusunda da dönüp dolaşıp aynı noktada buluşuyoruz. Yani dünyanın en iyi CV’sini de gönderseniz beyhude… CV’yi kimin gönderdiği ve CV’nizin kim aracılığıyla gönderildiği önemli. Yoksa benim gibi CV verseniz de torpilsiz diye almazlar. Çünkü amaçları üzüm yemek değil bağcıyı dövmek.

FATİH ÇELİK

CV Verdim Torpilsizdir Diye Almadılar Fatih Çelik

CV Verdim Torpilsizdir Diye Almadılar – Fatih Çelik

 

Blog, Fatih Çelik

3 thoughts on “CV Verdim Torpilsizdir Diye Almadılar

  1. murat üzerinde Cevap vermek

    halkla ilişkiler bitirdim şu an migrosta kasiyerlik yapiyorum arkadaşlar okurken ben de inanmadim ama yaşadım keşke baska bolum okusaymsim

  2. Hasan üzerinde Cevap vermek

    Birde sizden ricam, iş yerinde ki yalaka ve kendi çıkarları için herşeyi mübah gören çıkarcı iş arkadaşları için bir yazı kaleme almanız

  3. Mehmet üzerinde Cevap vermek

    cv’nize geri dönmüyolarsa başarısız bulunmuşsunuz. referansınız yoksa okumasaydınız bu bölümü. torpille staj iş buldu diye insanları yargılamanız da başarsızlığınızın bir göstergesi. ben referansla girdim işe size göre torpil. kıskanmayın referansınız yok diye ondan sonra torpil diye sızlanıyorsunuz.

Bir yanıt yazın