Dr. Oetker bu kez ezberleri bozmaya karar verdi. Marka, yaratıcı ajans adam&eveDDB London iş birliğiyle hazırladığı yeni kampanyasında, klasik yılbaşı masallarını alıp “fırınlıyor” ve ortaya hem nostaljik hem de kara mizahla soslanmış enfes bir iş çıkıyor.
Dr. Oetker, bu yılbaşı sezonunda izleyicinin karşısına sadece bir “malzeme tedarikçisi” olarak değil, sezonun en eğlenceli hikâye anlatıcısı olarak çıkmayı hedefliyor. Kampanyanın başrolünde ise hepimizin yakından tanıdığı, yılbaşı kurabiyelerinin şahı var: Zencefilli Kurabiye Ginger. Ancak baştan uyaralım; bu hikâye alıştığımız o masum “sonsuza dek mutlu yaşadılar” sonlarından biriyle bitmeyebilir.
Masumiyetin Ardındaki “Kıtır” Gerçeklik
Reklam dünyasında “fark edilmek” artık aslanın ağzında değil midesinde. Hele ki herkesin “sevgi, barış, mutluluk” sattığı bir dönemde ayrışmak cesaret ister. Dr. Oetker Kıdemli Masterbrand Yöneticisi Dr. Pascal Kottemann, bu cesur stratejiyi “duygusu olan büyük bir fikir” olarak tanımlıyor. Amaç, sadece kabartma tozu veya vanilya satmak değil; pişirme eyleminin yarattığı o büyülü bağları kutlarken, rakiplerin cesaret edemediği bir mizahı ve üst düzey el işçiliğini masaya koymak.
Kampanya, ilk saniyelerinde izleyiciye o çok bildik, güvenli ve masum Noel animasyonu hissini veriyor. Ancak bu “yenebilir” dünyanın içine gizlenen ince ve zeki mizah, markanın bu sene ne kadar iddialı olduğunun kanıtı.
Dr. Oetker “Yenebilir Bir Dünya” Konsepti
Filmin yönetmen koltuğunda, stop-motion tekniğinin usta ismi, Partizan’dan Tobias Fouracre oturuyor. Fouracre’ın yarattığı evren öylesine detaylı ki, izlerken ekrana uzanıp bir parça koparmamak için kendinizi zor tutuyorsunuz. Set tasarımındaki her detay, Dr. Oetker’in gerçek ürünlerinden ve tariflerinden ilhamla hayata geçirilmiş. Cake-pop’lardan oluşan ormanlar, çikolatalı havuçtan burnuyla size gülümseyen kardan adamlar ve şekerlemelerle döşeli yollar… Yönetmen, izleyiciyi fantastik ama bir o kadar da iştah kabartıcı bir illüzyonun içine çekiyor.
Bu görsel şölen, sadece estetik bir tercih değil, hikâyenin vurucu finali için hazırlanmış kusursuz bir tuzak aslında. adam&eveDDB London Kıdemli Kreatifi Zoe Nash, bu tezatlığı şöyle özetliyor:
“Dr. Oetker bize o klasik, dokunulmaz sanılan Noel reklamı şablonunu ters yüz etmek için harika bir oyun alanı sundu. İlk bakışta fazlasıyla masum, her karesi emekle tasarlanmış bir dünya kurduk. Ancak el işi detayların sıcaklığı ile hikâyenin sonundaki o karanlık mizahın çarpışması, izleyiciye beklenmedik bir haz veriyor.”
Dr. Oetker’den Beklenmedik “Twist”
Ana filmde kahramanımız Ginger ve hamurdan arkadaşları, fırınlanmış bu harikalar diyarını neşeyle keşfediyorlar. Ancak hepimizin bildiği ama genelde çocuklara söylemekten çekindiği o gerçekle yüzleşme anı geliyor: Kurabiyeler, günün sonunda yenmek içindir!
Dr. Oetker, bu “gerçeklik anı” (twist) ile izleyiciyi şaşırtarak filmi sadece izlenen değil, ertesi gün kahve molalarında hakkında konuşulan bir içeriğe dönüştürüyor. “Masum bir yılbaşı masalı mı, yoksa trajikomik bir son mu?” sorusu, kampanyanın viral etkisini artıran ana unsur oluyor.
Avrupa ve Kanada pazarında yayına giren bu kampanya, sadece televizyon ekranlarına hapsolmuş değil. Günümüzün hızlı tüketim alışkanlıklarına uygun olarak, sosyal medya için özel üretilen kısa içerikler ve dijital uygulamalarla Ginger’ın hikâyesi derinleştiriliyor. Böylece tüketici, sadece bir reklam izlemiyor; Ginger’ın bu tatlı ama “tehlikeli” dünyasıyla etkileşime giriyor.
Dr. Oetker bu yıl, “Sıcacık bir aile sofrası kurun” demek yerine; “Gelin, pişirelim, eğlenelim ve evet, sonunda onları afiyetle yiyelim” diyerek yılbaşı samimiyetini en dürüst haliyle kutluyor.
Farklı markaların kampanyalarından haberdar olmak için tıklayın.
