Getir Yemek’in Uber Eats’e satışı, Türkiye teslimat pazarında yeni bir rekabet dalgası yaratıyor. Hızlı teslimat ve online yemek siparişi denildiğinde akla gelen ilk markalardan biri olan Getir, pandemi döneminde yükselen yıldızıyla teknoloji odaklı büyüme hikâyesi yazmıştı. Şimdi ise stratejik bir dönemeçte; bu satış yalnızca bir şirket devri değil, aynı zamanda Türkiye teslimat sektörünün dinamiklerini değiştirecek, markaların konumlanmasını yeniden şekillendirecek önemli bir hamle olarak değerlendiriliyor.
Bu gelişme, Türkiye’de hızla doygunlaşan yemek teslimatı sektörünün küresel oyuncular için ne kadar kritik bir alan olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Uber Eats, Getir Yemek’i bünyesine katarsa, yalnızca yeni bir operasyon devralmakla kalmayacak; Türkiye’nin en bilinen iki dağıtım markasını tek çatı altında birleştirerek sektördeki rekabetin kurallarını yeniden yazacak.
Getir Yemek’in Satış Süreci: Stratejik Yeniden Konumlanma
Getir’in hakim hissedarı Abu Dhabi merkezli Mubadala, bir süredir Türkiye operasyonlarında yeniden yapılandırma adımları atıyordu. Getir Araç’ın Tiktak’a satışıyla başlayan süreç, Getir Yemek’in ABD’li Uber Eats’e devri için prensip anlaşmasına varılmasıyla farklı bir boyuta taşındı.
Anlaşmanın detayları Rekabet Kurumu tarafından incelenirken, bu süreç Getir markasının stratejik bir dönüşüm geçirdiğini gösteriyor. Global genişleme hedeflerinden vazgeçen şirket, Türkiye’deki ana operasyonlarına odaklanıyor ve daha sürdürülebilir, “hafif” bir iş modeli kurma yolunda ilerliyor. Getir Yemek, yıllar boyunca dikey büyümeyi destekleyen bir yan iş kolu olurken, şimdi bu rolünü global bir dev olan Uber Eats’e devretmeye hazırlanıyor.
Uber Eats’in Türkiye Hamlesi: Pazarın Yeni Güç Merkezi
Uber’in geçtiğimiz aylarda Trendyol GO’nun %85’ini 700 milyon dolara satın alması, Türkiye’yi teslimat yatırımları için stratejik bir bölge olarak konumlandırmıştı. Getir Yemek’in de Uber Eats bünyesine katılmasıyla ABD’li şirket, Türkiye’nin iki büyük teslimat markasına sahip olarak sektördeki gücünü katlayacak.
Bu hamle yalnızca operasyonel büyüme değil, aynı zamanda marka gücünün, dijital kullanıcı alışkanlıklarının ve veri odaklı pazarlama stratejilerinin yeniden şekillendiği bir dönemi işaret ediyor. Uber Eats, Türkiye’de kullanıcı deneyimini güçlendirecek yeni özellikler duyurarak uzun vadeli bir marka yatırımı yaptığını göstermiş oldu.
Pazarda Rekabet Nasıl Değişecek?
Türkiye teslimat pazarında uzun süredir üç büyük oyuncu rekabeti bulunuyor: Getir Yemek, Trendyol Yemek/GO ve Yemeksepeti. Bu satış gerçekleşirse:
-
Uber Eats iki büyük oyuncuyu tek çatıda toplamış olacak.
-
Yemeksepeti, Delivery Hero gücünü korusa da sektördeki denge kayacak.
-
Reklam stratejileri, kampanya bütçeleri ve pazar payı savaşları tamamen yeni bir boyut kazanacak.
-
Kullanıcı alışkanlıkları, marka geçiş oranları ve sadakat modelleri yeniden şekillenecek.
Bu nedenle önümüzdeki dönem, markalar için operasyonel olduğu kadar iletişim, dijital pazarlama ve marka bilinirliği alanlarında da kıran kırana bir rekabeti beraberinde getirecek.
Getir’in Yolculuğu: Yükselişten Yeniden Yapılanmaya

Pandemi döneminde yıldızı parlayan Getir, Türkiye’de ve global arenada ses getiren bir teknoloji girişimi oldu. 2022’de 12 milyar dolar değerlemeye ulaşan marka, hızlı büyümenin ardından talep daralması ve operasyonel maliyetler nedeniyle yeniden yapılanma sürecine girdi.
Bugün Getir, ana iş kollarına odaklanan, kontrollü bir büyüme stratejisi izleyen ve operasyonel esnekliği artırmayı hedefleyen bir marka hâline geliyor. Bu dönüşüm, global pazarda birçok markanın yaşadığı benzer bir sürecin Türkiye’deki yansıması olarak değerlendiriliyor.
Teslimat Pazarında Yeni Dönem Başlıyor
Getir Yemek’in Uber Eats’e olası satışı, sektörün yalnızca finansal değil, marka stratejileri açısından da köklü bir dönüşüm yaşadığını gösteriyor. Rekabet Kurumu’nun kararı, Türkiye teslimat sektörünün geleceğini belirleyecek kritik bir dönüm noktası olacak. Kullanıcılar daha fazla seçenek, rekabetçi kampanyalar ve geliştirilmiş bir deneyimle karşılaşacak; markalar için ise yeni bir konumlanma savaşı başlıyor.
Türkiye teslimat ekosistemindeki bu dönüşüm, markaların dijitalleşme yatırımlarını hızlandırmasını tetikleyecek. Yeni rekabet dengesi; inovasyonu, müşteri deneyimini ve marka sadakati stratejilerini öne çıkaracak, sektörde sadece hızlı değil, akıllıca konumlananların öne çıktığı bir dönemi başlatacak.
İlginizi çekecek diğer haberlere ulaşmak için tıklayın.